KONYA AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU

Konya Açık Ceza İnfaz Kurumunda 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle etkinlik düzenlendi.

18 Mart 2023 tarihinde Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Halil İbrahim Çelik'in konuşmacı olarak katıldığı programa; Kurum Müdürü Naci Turan, Kurum İdare Memurları Tevhide Açılan, Ali Gündüz ve Emre Eroğlu, Kurum Öğretmenleri Özcan Ece ve Süleyman Ertekin, Kurum Vaizi Mehmet Kesikhali, Kurum personeli ve hükümlüler katıldı.

Kurum Öğretmeni Süleyman Ertekin’nin sunumunu gerçekleştirdiği program, hükümlü Süleyman Destici tarafından okunan Kuranı Kerim Tilavetinin ardından, "Şan, Şeref, Tarih Bizim Bizim Çanakkale" adlı kamu spotunun gösterilmesi ile başladı. 

 Programda bir konuşma yapan Dr. Halil Çelik,  Türk Ordusunun Çanakkale de ortaya koyduğu mücadele ile  Dünyaya Çanakkale Geçilmez  mesajını verdiğini belirterek "Osmanlı Devleti "Harb-i Umûmî" olarak nitelenen I. Dünya Harbi’ne Donanma’nın 29 Ekim 1914’te Rus limanlarını bombardıman etmesiyle dâhil olmuştur. Dört yıllık harp sürecinde Osmanlı Devleti’nin hemen her bölgesi harp alanı olmuş, pek çok cephede aynı anda muharebeler yapılmıştır. Bu harpte en çok zâyiât verilen yer Çanakkale Cephesidir. Çanakkale Muharebeleri 19 Şubat 1915’te İngiliz ve Fransız birleşik filosunun saldırısı ile başlamıştır. Büyük zâyiâta yol açan kanlı muharebelerde verilen olağanüstü mücadele neticesinde 8/9 Ocak 1916’da son düşman kuvvetlerinin de çekilmesiyle Mehmetçik’in kanıyla “Çanakkale Geçilmez” imzası atılmıştır. I. Dünya Harbi devam ederken elde edilebilen en büyük olan bu zafer tarihimizin altın yaprakları arasına girmiştir." dedi.

Dr. Halil İbrahim Çelik, Kırım savaşından sonra Osmanlı Başkenti'ni korumak için Çanakkale Boğazı'nın önemli olduğunu görerek boğazı savunmak için çeşitli dönemlerde, tabyalar yaptırdığını, mayın döşeme işlemi gerçekleştirdiğini hatırlatarak " Osmanlı Devleti, Türk-İslam Dünyasının son kalesi Türkiye’yi ve payitaht İstanbul’u düşman postallarından korumak için,  Kırım savaşından sonra özellikle  deniz yönünden gelecek saldırılara karşı çeşitli tedbirler almaya başlamıştır. Bu amaçla Hamidiye ve Mecidiye Tabyaları oluşturulup, Alman Kurupp Topları sipariş edilip ayrıca Harbiyede savunma dersi verilirken aynı zamanda  Çanakkale Boğazında  staj  gerçekleştirilmiştir." şeklinde konuştu.

ÇANAKKALENİN EDEBİ YÖNÜ

Dr. Halil İbrahim Çelik, Osmanlı Genelkurmay Başkanlığı, Mehmetçiğin Çanakkale’deki destanını ölümsüzleştirmek ve geleceğe taşımak için on altı şair, yazar, bestekâr ve ressamı on günlük bir gezi için  1915 yılı Temmuzun da Çanakkale Cephesine götürdüğünü ifade ederek "Türk askerlerinin verdiği destansı mücadeleye içimizden edebiyatçı, şair ve ressamlarımız,  dışımızdan ise cephede savaştığımız düşmanlarımız şahitlik etmiştir.  Şiirler, yazılar ve resimler ile Mehmetçiğin kahramanlığına, cesaretine ve fedakarlığına şahitlik ettiler. Edebi heyet adı verilen bu gurup Çanakkale Zaferini eserleri ile ölümsüzleştirecekti. Onlar Çanakkale’de Mehmetçiğin kahramanlığı ile ilgili eserler ürettiler.
 Kuşkusuz Çanakkale Muharebelerinde Mehmetçiğin kahramanlığına, yiğitliğine ve cesaretine en büyük şahitliği, Milli Şairimiz Mehmet Akif yapmıştır. Çanakkale Şehitlerine isimli eseri, Mehmetçiğin milli şuurunu, vatan sevgisini, millet bilincini ve insani yönünü gelecek kuşaklara, bizlere anlatan bir destan olmuştur. Ancak Milli hafızada kalan en büyük eseri, bu sırada Necid Çöllerinde Teşkilat-ı Mahsusa adına görevli olan Mehmet Akif neşet etti, Çanakkale Şehitlerine. Zaferin sonuçları incelenirken Çanakkale Savaşının önemine vurgu yapılır. Akif, Çanakkale savaşını görmeden onu gönlünde yaşar, 'Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz; Bu yol ki hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz. Düşer mi tek taşı, sandın, kalesinden namusun, Meğer ki harbe giden son asker şehit olsun.' Çanakkale bir destandır." dile getirdi.

Program, Kurum Vaizi Mehmet Kesikhali'nin hatim duası ile sona erdi.